22 Nisan 2010 Perşembe

Kedi Oglan Dogurdu



Guzel bir hayat gecirki, yaslandiginda tekrar o hayati yasayabilsin. Rahmetli anneannem soylemisti bi kere. Ayni kadin bir gun butun kuzenlerimle bana bakip "hepiniz ayni boksunuz" da demisti. Super kadindi, lutfen dediginde "lutfiye'yle evlen", neden diye sordugunda "keci boku deden" gibi cevaplar alirdik.

Gecenin bir saatinde neden bu aklima geldi bilmiyorum. Cok eglendigim bir dizinin zamanindan cok erken bitmis olmasinin da etkisi olabilir. Gercekten bittigi icin uzulmemek lazim. Tam tersine, 3 sezon boyunca neler hissetigini dusunup mutlu olmak gerekiyor. Hayata bakis acisi onemli olan.

Ve bu kadar guzellikler sunan bir hayati cirkinlestirmek cok kolay geliyor. Soylenmek, her daim birseylerden hosnutsuz olmak. Sacmalik. Kotu hissetmek icin zaten binbir nedenin olucak, guzelleri niye cirkinlestiriyorsun ki?

Insanlarla tanisma ve gorusme tesaduf degildir. Her iliskinin kaderimizde bir yeri ve rolu olabilir. O yuzden herkesi gerekli gereksiz aramak istiyorum, bir yandanda mesafeyi korumak lazim gibi yasiyorum. Bide durmadan hayatina kurallar koymak da cok yanlis (bunun gibi). Asil zirvalamaya calistigim sey bu sanirim. Soyle yapmak lazim, boyle yapmak lazim demek yerine, yapmak lazim sadece.

"Yabanci, henuz tanismadigim bir dosttur", bunu da demis miydi hatirlamiyorum ama ona cok yakistiriyorum.
"ne oldu?" sorusuna, "kedi oglan dogurdu". Iste bu, kesinlikle onundu.

Fandango

19 Nisan 2010 Pazartesi

Nostalji


Nostalji : eski yunancadaki tam olarak karsiligi, eski bir anidan hissedilen aci. Adam savasta kolunu kesiyor, 2 sene sonra aaah nostalji, kolum hala aciyor diyor. Gunumuzde biraz daha farkli. Acidan ziyade, "ozlem" anlamini tasiyor sanirim. Ozlemin beraberinde getirdigi tatli-aci his. O anilara donmenin getirdigi hosnutlukla, gerceklere geri donusunun agirligi arasindaki kucuk zaman yolculugu. Bazen tekrar o anilari yasayabilecegini dusunuyor insan ve onu insan gibi hissetiren iki davranisi beraberinde getiriyor. Ozur diliyoruz veya affediyoruz. Tehlikeli bir gonul macerasi.

Ama oyle olamaz ki be guzelim. Arkadas, sevgili, aile, herhangi bir iliskiyi bardak gibi dusun. Her kavga, her yalan, her sorun o bardagin yere dusmesi. Her ozur, her af, her cozum o kirilan bardagin yapistirilmasi. Istedigin kadar yapistir ama asla ayni bardak olamaz. Elbet bir gun tasiyacagi yukude sizdirmaya basliyacaktir. Kullanilmaz hale gelicektir. Ne kadar aradan zaman gecerse gecsin, herkes degismis, yeni baharlar gelmis olsun, zamanin ve ozleminin yanilgisina kaptirma kendini. O bardak, aynen biraktigin gibi. Seni kaldiramaz tekrar.

Ama bunu biliyorsun zaten. kelimeye dokmesende her zaman hissediyorsun. Bir an dusunup, gulumseyip geciyorsun. Sirf bu yuzden denemmiyorsun. Ama ya tekrar deniyenler? Ben sizle hayal kirikligina ugramaya hazirim! Ucarken yaninizda, duserken altinizda, icerken kolunuzda, bi gozum hep arkanizda, rahat ol sadece biraz nostalgia.

Fandango

13 Nisan 2010 Salı

Dus pesime, dus pesindeyim




Insanlar begendikleri vucutlara hayalerindeki kisilikleri yakistirirlar. Sonra buna sevmek derler. Bundan daha narsist bir davranis dusunemiyorum. Ne zaman aklinda ki “o” insanla gercekteki “o” insani bagdastirirsin, iste o zaman gozlerin acilir ve uyanirsin. Bu yuzden soyledigim sozleri, davranışlari, iyi ya da kötü, hic kimse kendisine özel sanmasin isterim. Özel olan herşeyi “ben” yaşiyorum.

PART 1

Ne zaman yeni biriyle tanissam aklimda bu dusunceler olmasina ragmen, butun ictenligimle soyliyebilecegim bir sey var; sevmek lazım. Paradan, aileden, kendinden bile fazla muhtac oldugun o sevgiyi, herseyden once senin dagitman lazim.

Tabiki hayatta herşeyin olduğu gibi, sevmenin de sınırı olmalı. Kendini tamamen bırakıp sevemezsin. Sevmemelisin. Çünkü bütün sevgini bir anda harcarsan, bir daha asla sevemeyebilirsin. Fakat sunu unutmamak lazim, once sevmeye doyacaksin sonra sevilmek isteyeceksin. Aglamicaksin, kendine geliceksin, takmayacaksin, tak acacaksin. Sevilmek istiyorsan, sevmeyi bileceksin demisti dimi?

Bir yere giderken kendini gelirken görmek, tam aşık olmadan bırakmak lazim gibi geliyor. Ama gidiceksen eger, sevgini verip gidiceksin tabi ki. Sevdigin insan her zaman o sevgiyi almasini bilemeyebilir. Daha fazlasını ister, üzülür, şımarık bir bebek gibidir sevgi goren insan.

...ama hele ki gidersen, asla geri dönme saygısızlığını göstermemen lazım! Kapiyi bir kere carpip cikabilirsin, verdigi/biraktigi sevgiye haksizlik etmemeli insan.


Burasi kolay...

Asil zor olan, karşındaki sana asik olmadan birakabiliyor musun?

PART 2

Sen ne saniyordun? Belki betimlemeli bir dille daha iyi anlatirim...

Pazar sabahı erkenden uyanıp çizgi film seyretmek gibi fedakarca , beden eğitimi dersinden önceki dersin sonu gibi heyecanlı, tsubasanın hiç bitmeyen sahası gibi uzun, coyote nin hiç öldüremediği road runner gibi sağlam, her cips paketinden çıkan tasolar gibi sıkça karşına çıkan bir şey gibi dimi? Söylemediler mi sana onun şirinlerdeki gargamel gibi düzembaz, bizimkilerdeki cafer gibi iki yüzlü, sulugöz sakızı gibi ekşi, ışıklı spor ayakkabılar gibi yanar döner olduğunu…uyusun da buyusun nini.

Aslinda, bunlarin hicbiri gercek degil. Senin ask dedigin sey bikac tane kartpostal satmak icin icat edilen bir kavram. Yanliz dogarsin ve yanliz olursun. Bu dunya da bu iki gercegi unutman icin kafani oyalayacagin binbir tane kural koyar. Yarin yokmus gibi yasayacaksin. Cunku yok. (alinti)

Gerci kalp bu. Dur mu diyeceksin?

Fandango

12 Nisan 2010 Pazartesi

Alla pulla, gerisini sen yaz









fandango ve X icin iki yol var:
a) fandango ve X evlenirler
b) fandango ve X evlenmezler
c) iki yol var dedik

a yolunu secerlerse:
(+) lar:
- ayrimcilik olmaz.
-fandango'nun bu koca burnu aslinda bir yetersizlik olmayabilir. Bilimin (ozellikle tibbin) insan icin koydugu “normal” tanimi sadece en cok goruleni (istatistikteki “mode”) temsil eder. Belki de fandango'nun burnu gozuktugu kadar igrenc degildir. Belki de colombia daglarindaki domateslerin kokusunu en iyi bu koca burun alabiliyodur. Hatta fandango gibi ileri uzanan burunlara sahip insanlar islatma korkusu olmadan dusta sigara bile icebilir mesela. yani “normal” her zaman “iyi” midir? Cok gorulen her zaman “normal” midir? Ya herkes fandango gibi patlican burunlu olsaydi, X kizimiza cirkin mi diycektik? (Yoo yine fandango'ya diycektik :p)

(-) ler:
- insanin dogaya hukmetmeye hakki var midir? Ya ormana salsak bunlari X gidip fandango'yla mi ciftlescekti hayir tabiki kendine bebek yuzlu sarisin kasli adeleli ve burnu tamamen yapay yollardan cirkinlesmis birini ariycakti. Fandango'nun da burnu fandango'yla beraber tarihe kariscakti.

- natural selection sekteye ugrar yetersizliklerin gen havuzundaki orani artar bikac nesil sonra herkes fandango burnuna sahip olur hayl hitler.

b yolunu secerlerse:
yukardakilerin tersi iste alla pulla yaz...


Fandango

7 Nisan 2010 Çarşamba

Saat 2 veya 3 olmali


Hector LeMans says: kafandakini sansurlemeden dolambacli yollara takmadan anlatmak bir is

Fandango says: O okutuyor insana, yazinin ortasinda bayginlik geciresin gelmiyor
benzetmeler hos ona bi lafim yok, olmasi da lazim aklinda bir sahne olusmasi icin ama bos biseyin resmini cetrefilli laflarla cizmek iste o beni cildirtiyor.

Hector LeMans says: hani abi neyi betimlediklerini bilmiyorlar
"ne diyorsun!!"

Fandango says: yoksa hani insanlarin dusuncelerini merak ediyoruz
yazanlari okumaya calisiyoruz
ama iste...

Hector LeMans says: Okuyamiyoruz...okunasi degil ki yahu!

Fandango says: hani anlasilmamak icin yazilmis seyleri ben okumuyorum. hep soyut hisler hakkinda ne hissetigini bilmiden.o anda kotu hissediyor belki sadece, kotu hissetiricek cumleler yaziyorlar

Hector LeMans says: ona katlanamiyorum. dusunce yazisi falan olabilir ama konu olacak abicim. havadan oyle guvercinlere tutturulmus oradan oraya ucusan yazilari sevmiyorum

Fandango says: hani bu yazanlari "ay sekerim cok guzel yazmissin" diye poh pohlayanlar nasil anliyor ki?! yazar bile bilmiyor neden/ne bahsettigini...

Hector LeMans says: okuyan da anlamadigi icin ‘’vay herhalde derin yazmis’’ diyor ve begeniyor bence. bu, bu sekilde giden bir kisir dongu. bir sik anlamadan konusmaca ve yazmaca
herkes aslinda benzer seyleri dusunuyor. peki sen nasil farkli ifade edebilirsin tamamen sacmalamadan? onemli olan o iste

Fandango says: filozof degiliz, mucit de degiliz. Dusuncelerimizin ordan burdan duyduklarimizin bir birlesimi. orasi kesin. Peki, bu dusunduklerimizi daha az mi degerli kiliyor?

Hector LeMans says:onlar sadece onceden kelimelere dokebilmis oluyor. onemli olan o bence. karsindakini aldatmadan basit cat cat diye koyuyor. zaten fikirler de oyle ortaya cikar,once taklit edeceksin ki kendini bulasin

Fandango says:bi kadeh doldurup geliyorum

Hector LeMans says: bi sigara icip geliyorum


-Fandango & Hector LeMans

6 Nisan 2010 Salı

Kimseye soyleme ama...



Bugun dost oldugun insanlarla yarin bozusabilecegini asla dusunme! Butun sirlarini, zaaflarini herkese anlat. Anlat ki yarin bozustugun zaman adam seni mahvedebilsin. Mahvetmezse bile bu dusunce seni psikolojik acidan bin deprem yemisten daha beter edecektir.

Insan bosbogaz bir canlidir, Sir diye nitelendirdigi seyleri sirf patavatsizligi yuzunden olur olmaz yerlerde konusma ihtiyaci hisseder. Ve isin ilginc yani konusur konusmaz pisman olur.

Borclu oldugun birinin yaninda nasil yutkunuyorsan sirrini verdigin ve sonradan bozustugun o eski dostunun varligini dusundukce yuktunacaksin. Bunu boylece bil. Bil, fakat ciddiye alma.

Ah bide ne zevkli seydir dedikodu! Adam yok ya o an, bas tokadi! Ne de olsa dedikodu yaptigin arkadasin senin tum sirlarini sonsuza kadar tutacaktir. Sakin aklina getirme, bugun seninle baskasini cekistiren birinin, yarin da baskasiyla seni cekistiricegini!...Koyu kahvenin o muhtesem kokusu, gunes iceri sizarken sigarandan cikan dumanin hicbir geometrik sekle benzemeyen o muhtesem gorunusu, dedikoduyla birlestiginde sana hep en buyuk mutluluklari, zevkleri yasatsin.

Bir gun senin de kahve bugusunda, enterasn geometrik sekiller cikartan sigara dumaninda gunese dogru masaya yatirilacagin konusunda hicbir endisem yok. Hatta, dunyadan bir haber, su anda bile masadasin.

Hadin, biraktigim gibi, 32 dis kalin.

Fandango

Erkek Kadin Sacmalamaca


">Genelleme yapmak istemiyorum, ama butun erkekler boktur. Insan irkinin tek basarisiz olan cinsiyeti. Hicbir kadinin erkege ihtiyaci yok. Neden onlari bu kadar tutmakla ugrasirlarki? Neden bu kadar herseye katlanirlar? Eminim ki, eger irki devam ettirmenin genetik zorunlulugu olmasaydi, erkekler tarihe karisirdi. Kadinlarin ustundeki baskiya bakar misiniz? “Hyr baski yok kizlar!, ama bir erkekle cinsel iliskiye girmezseniz, tum insanlik icin perdeleri indirebilirsiniz!” Yuyzilin tesvik/tacizi.

ama erkeklerden daha boktan olan ne var biliyor musunuz? Kadinlar.
Erkekler uzerine yazdiklari ve sahip olduklari butun aptal kitaplar ve dergiler…
Her sayfada “erkekler soyle igrenctir, asla guvenilmeyecek” darken bir yandan da “saksoyla uyandirmanin 12 yolu”nu okuyorlar…Tutarsizligi goren yok mu?

Bide guzellik salonlari…tanri askina, lutfen kimseye oldugunuz gibi gorunmeyin… lutfen o sahane makyaj harikalarina nasil geldiginizi bilmiyelim…sadece sonucun tadini cikaralim!

BIlimsel olarak erkeklerin, kadinlarin ne istedigini bilmesi imkansizdir. Bu hic adil degil cunku kadinlar her zaman ne istedigimizi biliyorlar. Cunku en azindan, sadece “tek bir sey” isteme nezaketini gosteriyoruz (evet ne oldugunu tahmin ettiniz). Islerini bu kadar kolaylastirdigimiz icin bize tesekkur ederler mi?
Asla.

Neyse, hadin biraktigim gibi kalin.

Fandango